Tarih milletlerin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden insan, hayatını devam ettiremez, tanzim edemez, dostunu düşmanından ayırt edemez. Geleceğini ve istikbalini planlayamaz. Rüzgâr nereye savurursa oraya gider.
3000 yıllık tarihi mirasa sahip olan biz Türkler, tarihte pek çok devletler kurmuş, imparatorluklar meydana getirmiş, dünyaya uzun yıllar hükmetmiş bir milletiz.
Buna rağmen son yüzyılda tarihi hafızanın korunması konusunda eksiklikler ortaya çıkmıştır.
Köksüz bir tarih anlayışı, zihniyet peyda olmuştur. Bu zihniyet 1923 öncesini hem reddetmekte hem de polis teşkilatının 171. Kuruluş yıl dönümünü kutlamaktadır..
Hani Cumhuriyet öncesini reddi miras yapıyordunuz, Osmanlı devletini yok sayıyordunuz.
Peki biz 1923’te uzaydan mı geldik?
Bu sorunun cevabı çok önemlidir.
Bu tarihi hafıza hatasıyla sevabıyla bizimdir. Tarihi mirasa bu sakat zihniyetle bakmanın biz Türklere dünya siyasi arenasında çıkarmış olduğu zorluklar vardır.
Ermeni meselesi bunlardan biridir. Bununla ilgili örnek bir olayı Tarihçi Mehmet Çelik Tarihin Hafızası kitabında şöyle anlatmaktadır.
28 ocak 1973 günü TRT akşam ajansında ABD’nin California Eyaletinin Santa Barbara şehrindeki Baltimore otelinde Mıgırdıç Yanıkyan isimli 78 yaşında bir Ermeni’nin Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demirer’i tuzağa düşürerek şehit ettiğini birinci haber olarak Tüm Türkiye’ye duyurdu. Haberin devamında Yanıkyan’ın olay yerinden kaçmadığını, bizzat Polisi arayarak cinayeti işlediğini ve gelip kendisini almalarını söyledi.
Yanıkyan basına yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: Ben Erzurum doğumlu bir Ermeni’yim. Türkler benim ailemden 26 kişiyi katlettiler. Bu cinayetleri katledilen 1,5 milyon Ermeni’nin intikamını almak için işledim dedi. Bu haber üzerine Türkiye şoka girdi. Türkiye cinayetleri değil Yanıkyan’ın iddalarını konuşuyordu.
Ermeni soykırımı ne demek?
Tehcir ne demek?
Neden öldürmüşüz bu Ermenileri?
Türkiye Cumhuriyetinin hafızasında böyle bir olay yer almıyordu. Bu konuda hiç kimsenin bir araştırması, yazısı yoktu. Ders kitaplarında 1. Dünya savaşı üstün körü geçiliyordu.
Millet bu konuda kafa karışıklığı yaşarken devleti yönetenlerinde milletten pek farkı yoktu.
Devlet sıcağı sıcağına bir açıklama yapamadı. Uzun saatler süren toplantılar yapıldı. Ancak devlet 24 saat sonra bir açıklama yapabildi. Ermeni kökenli ABD vatandaşı Mıgırdıç Yanıkyan’ın işlemiş olduğu bu menfur cinayetleri şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Açıklamanın devamında Yanıkyan’ın da söylediği gibi, şayet bu olaylar olmuşa; 1914-1915 yılında olmuştur. Yani Osmanlı Devleti döneminde…
Hâlbuki Türkiye Cumhuriyeti devleti 1923’te kurulmuş yeni bir devlettir. Olayların bizimle alakası yoktur.
Şimdi buyurun buradan yakın değerli okuyucular.. Koskoca devletin yaptığı açıklamaya bakın.
Türkiye bu açıklama ile Ermeni meselesini daha ilk baştan kaybetmiştir. Hafızasını inkar etmiştir.
Bu ret ve inkara, aymazlığa en iyi cevabı asala sözcüsü vermiştir, fakat edep bu cevabı burada yazmaya müsaade etmiyor!...
Yazının başında da ifade ettiğim gibi hafızasını kaybeden milletler geleceğine yön veremez. Pusulasız bir gemi gibi hedefsiz, amaçsız azgın sularda yalpalamaya başlar.
TARİH MİLLETLERİN HAFIZASIDIR…
FACEBOOK YORUMLAR