Manisa'da çevreci protesto: Zeytinler maden sahalarına çevrilmesin
Manisalı çevre dernekleri, zeytinliklerin maden sahasına çevrilmesini Akhisar’da protesto etti.
Editör: Manisa İlk Haber
05 Mart 2022 - 18:05
Akhisar Belediyesi önünde toplanan binlerce Çevre gönüllüsüne CHP Milletvekili Bakırlıoğlu ve CHP li Belediye Başkanları destek verdi
Haber: Ahmet ÜNSAL
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca Madenlere saha açmak için Zeytinliklerin yok edilmesinin fitilini ateşleyen yönetmelikle ilgili Manisa’daki Akhisar Çevre Derneği, Salihli çevre Derneği ve Ege Çevre ve Kültür platformu(EGEÇEP)’in öncülüğünde Akhisar Belediye'si önünde toplanarak “Zeytinliklerimize sahip çıkıyoruz onları kimseye heba etmeyiz” sloganları ile saatlerce proteste ederek geri adım atılmasını haykırdılar..
Binlerce Çevre gönüllüsünün katılım gösterdiği eyleme CHP li Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHPli belediyelerden Akhisar belediye Başkanı Besim Dutlulu, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu,Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin,Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak ve çok sayıda zeytin üreticisi katıldı.
“ZEYTİNCİLİK TÜRKİYE’DE YAKLAŞIK 500 BİN AİLENİN GEÇİM KAYNAĞIDIR. YÜZLERCE YIL 1000 YIL ÜRÜN VERİR ZEYTİN, MADEN GİBİ BİR KERE ÜRÜN VERİP ORTALIĞI KİRLENMİŞ HALDE BIRAKMAZ”.
Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak yaptığı konuşmasında ise;
“Arkadaşlar tarımda iyice sıkıştığımız bugünlerde yeni bir darbe ile karşılaştık. 1 Mart salı günü çıkartılan zeytin yönetmeliği ile artık Türkiye'deki bütün zeytin arazileri madencilerin kullanımına açıldı.
Tütün üretimini bitirdiler, buğday üretimini bitirdiler, şeker üretimini bitirdiler, sıra Zeytinlik alanlara geldi.
1939 yılında yürürlüğe giren zeytin yasası 83 yıl sonra bir yönetmelikle delinmeye çalışılıyor.
1939'da ki kanunla Zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin verilmiyordu. O yüzden bütün tarım ürünleri bitme noktasına gelirken, zeytin kendini korudu.
İklim krizinden çıkış için Dünya, fosil yakıt kömürü terk ederken biz bırak terk etmeyi kömür için tarlalarımızı talana açıyoruz. Tapulu araziler maden arama gerekçesiyle elimizden alınabilecek.
3 kilometre yakınına kadar başka işletme kuramazsınız demiş 1939'da ki kanun. Bu, zeytine zarar verir diye. 83 yıl önce.
Diyelim ki bir zeytinliğiniz var. Sizin üzerinize tapulu. Zeytinliğin altında da kömür madeni var. Madeni çıkarmak isteyen şirket, bakanlıktan izin alarak sizin tapulu zeytinliğinize girerek kömür madeni çıkarabilecek.
Bunun için zeytin ağaçlarınızı sökecek ve başka bir yere taşıyacak. Nereye taşınacağı belli değil.
Taşınacak yer yoksa ağaçlar kesilecek. Madencilik faaliyeti bittikten sonra yani kömür rezervi çıkarıldıktan sonra madeni çıkaran şirket, o alana zeytin dikecek, rehabilite edecek. Bu ne kadar sürecek o da belli değil.
Türkiye’de zeytini, ağacı gereksiz gören, insanların yaşamını hiçe sayan vahşi madencilik anlayışı ile bu alanların yeniden zeytinlik olarak rehabilite edileceğini düşünmek saflık olur.
Somalı madenciler şirketten hala paralarını alamadılar üstelik her türlü davayı kazanmalarına rağmen. Nasıl bir manzara ile karşı karşıya kalacağımız buradan belli.
Üstü zeytin altı maden olan sahada zeytin ağaçlarını taşıyacak yer olmazsa, bu zeytinler kesilecek. Madencilik faaliyetini yürütecek kişi veya şirket Tarım Bakanlığı’nın göstereceği sahada dikim normlarına uygun ve sizin zeytinliğiniz kadar bir alanda zeytin bahçesi tesis edecek.
Sizin zeytinleriniz diyelim ki 20-30 yıllık veya asırlık ağaçlar. Ürün alıyorsunuz. Yeni dikilecek ağaçlardan ürün almak için en az 5 yıl geçmesi gerekiyor. Neresinden baksanız ağaca, üretene zulümden başka bir işe yaramayacak. Amaç zeytin ağacını veya üreticiyi korumak, kamu yararı gözetmek değil, maden şirketini korumak.
Maden sahasının denk geldiği zeytinlerin kesilmesi, taşınması, yeni bahçe tesisi ve diğer tüm işlemlerden madencilik şirketi veya madeni işletecek kişi sorumlu olacak. Yani devlet sorumluluk kabul etmiyor. Zeytin alanları, zeytin üreticileri, madencinin insafına bırakılıyor.
Bu şirketlerin işleri bittikten sonra üreticinin lehine işler yapacağına, üreticinin hakkını vereceğine bu ülkede inanan var mı.
Zeytincilik Türkiye’de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağıdır. Yüzlerce yıl 1000 yıl ürün verir zeytin, maden gibi bir kere ürün verip ortalığı kirlenmiş halde bırakmaz.
Özellikle Aydın, Muğla, Manisa, Balıkesir, Akhisar ve civarı başta olmak üzere Ege Bölgesi'nin her tarafında zeytinlikler vardır.
Bu yönetmelikle artık buralar tamamen korunmasız kaldı.
Ülkede neredeyse 190 milyona yaklaşan zeytin ağacının 160 milyona yakını kesilecek.
Türkiye'deki yokluk ve sıkıntıların üzerine bu 500.000 ailenin mahvoluşu eklenecek.
Toprak mahvolacak, aileler darmadağın olacak ve ülkemizde artık zeytin bulunamayan bir yiyecek haline gelecek.Bir avuç sermaye çıkarına kurban edilmek istenen zeytinlikler, bir tek bu aileler için bile korunmalıdır.
Bu kanun dışı ve doğa düşmanı yönetmelik hiç önümüze gelmemeliydi.
Bu memleket sadece madencilerin değil, hepimizindir.
Tarım madenden daha değerlidir. Madencilik adı altında doğamızın tarlalarımızın mahvedilmesine izin vermeyeceğiz.İktidarın bu yönetmeliği bir daha bir daha bir daha düşünmesini ve derhal kaldırmasını istiyoruz.
Zeytin yoksa hayat yoktur.Zeytinime dokunma diyoruz.” Dedi.
“ZEYTİNCİLİK ZEYTİNYAĞ BİZİM GELECEĞİMİZ”
Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu; “Zeytin, zeytincilik zeytinyağ bizim geleceğimiz. Bizim korumamamız gereken zeytin ağacına ne yazık ki bir yönetmelik çıkarttılar.Buraya toplanan bu kitleler bu yönetmeliğe hep birlikte karşı çıkıyoruz.Hepinizi kutluyorum teşekkür ediyorum”
“FERMAN SARAYINSA ZEYTİNLİKLER BU HALKINDIR.”
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu;“Vatanına,toprağına, zeytin ağacına sahip çıkan hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.Akhisar’dan, Salihli’den caferbeyden gelen insanlarımız var.Alaşehir’den, Kırkağaç’tan, Soma’dan Gördes’ten Turgutlu’dan Meanisa’nın her tarafından gelen bu koca yürekli insanların önünde saygıyla eğiliyorum. 1 Mart sabahı telefonlarla uyandım. Watsaptan bir çok görsel geldi sonra öğrendik ki Bakanlık bir yönetmelikle Maden yönetmeliğinde yapmış olduğu bir değişiklikle zeytin sahalarını elektrik üretmek amaçlı madencilik faaliyetlerine açıyor. Zeytin ağaçları bizimdir Ferman sarayınsa zeytinlikler bu halkındır.”
“BİZ ÇOK ÇEKTİK MADENCİDEN VE KOLİN DEN.ZEYTİNLERİMİZİ KESTİ ŞUAN DİKTİK AMA TAM BÜYÜĞÜNCE YE KADAR 30 SENE BEKLEYECEĞİZ”
Zeytinleri kesilen Soma Yırcalı köylü kadın;
“Biz Yırca köylüleriyiz biliyorsunuz biz çok çektik bundan.Başımıza gelenleri medyadan takip etmişsinizdir.Biz çok çektik madenciden ve kolin den çok çektik.Zeytinlerimizi kesti şuan diktik ama tam büyüğünce ye kadar 30 sene bekleyeceğiz her halde.Biz köylü olarak çok zor duruma düştük parada alamadık.Biz para istemedik zaten .Temiz hava istedik.Soma’da biz asla bir daha termik santrali istemiyoruz.İsteyenler varsa onlarda istemesin.Kanser olmakta istemiyoruz.Temiz hava temiz doğa istiyoruz.Biz yaşam istiyoruz” diye seslendi.
Salihli Çevre Derneği başkanı avukat Seçil Ege ise “Bugün mevcut iktidarın pek çok tarımsal ürünümüze göz dikten sonra şimdi de zeytinimizi bizden almak için bir ihanet yasası olarak madencilik yasasında yaptığı bir değişiklikle zeytinliklerimizi, zeytinimizi elimizden almasına karşı bir araya gelmiş bulunuyoruz. Zeytinimizi vermeyeceğiz.Akhisar’da tütünümüzü elimizden aldılar.Şeker pancarımızı elimizden aldılar şimdi de kollarını sıvayarak zeytinliklerimizi elimizden alarak gasp ediyorlar.”dedi
Konuşmaların ardından Akhisar Belediyesine önüne toplanan binlerce çevre gönüllüsü ve zeytin üreticileri ve siyasetçiler olaysız şekilde alandan ayrıldı.
FACEBOOK YORUMLAR