Emeğinize Yazık Etmeyin


Bu yıl üreticilerimiz için gerçekten zor bir yıl olarak başladı. Tarım alanlarında meydana gelen kış soğuklarının
yaraları kapatılmadan arka arkaya gelen afet olarak adlandırabileceğimiz dolu yağışı üreticimizin belini büktü.

Yıllardır anlattığımız ve bu yıl daha da gün yüzüne çıkan tarım sigortaları havuzu ''TARSİM'' gerekli çalışmalarını tamamladı ve zarar oranlarını belirledi.

Belki önümüzdeki günlerde zarar gören çiftçilerime zarar ödemelerini yapmaya başlayacaklar. Bu yıl bize gösterdiki üstü açık sanayi olan tarım sektörü için tarım sigortaları vazgeçilmez bir unsur.

Doluydu, yağmurdu, afetti derken hepsi geldi geçti. Çiftçinin karnını yarmışlar 40 sene çıkmış. Artık nasip seneye. Önümüze bakacağız.

Şuan bölge bölge Manisa'da üzüm hasatlarına başlandı. Erkenci üzümler ile başlayan hasat maratonu şimdilerde kurutmalık üzüm hasadı ve sultani üzüm hasadıyla devam ediyor.

Her yıl tüccarın elinde, ihracatçının elinde oyuncak olan üreticimiz bu yıl biraz daha dik durmak zorunda.
Hemen aklıma gelmişken bahsetmeden geçemeyeceğim kurutmalık olarak üzüm hasadı yapan üreticilerimizin bazı ilçelerde üzüm serme sıkıntısı çektiğini duydum. Bu güne kadar meralara üzüm seren üreticiler bu yıl yapılan uyarı ve ilanlara isyan ediyorlarmış.
Afetlerden zarar gördükleri için canları yanan üreticilerimiz bu noktada öz değerlendirme yapmak zorundalar.
Bağlarını tesis ederken dönemeç başı ayırmadan, yol, kenar, kesik dinlemeden en ufak yerlere bile bağ dikerken bu noktayıda hesaba katmalıydılar.
Yani siz bağınızı tesis ederken kurumalık için sergi yeri ayırmadıysanız bunun sorumlusu devlet değildir. Kusura bakmayın keskin ve net ifadeler kullanıyorum ama lafı eveleyip gevelemenin anlamı yok. Sonra şikayet olurda size ceza kesilirse vah tüh demenin gereği de yok.

Gelelim pargrafın başında esas değinmek istediğim konuya;

Bu yıl üreticilerimiz daha bir dik durmalı dedim. Evet üreticilerimiz tüccara ve ihracatçıya karşı daha omurgalı bir yapı sergilemeli.
Üzümün fiyatı kadar parasınında peşin olması konusuna dikkat edilmedi. Ürününü yaş olarak ihracata yada iç piyasaya satan üreticilerimiz sattıkları ürünü mümkün olduğunca peşin paraya satsın. Hani bir laf vardır böyle bir yıl 10'da bir gelir diye.

Bu yılda bile veresiye vermek ileride bizleri dahada sıkıntıya sokar. Zaten başka hangi ürün grubunda böyle veresiye var bilmiyorum. Sanki yolda bulmuşçasına malımızı ne idüğü belirsiz kişilere parasız veriyoruz. Gerçekten garip bir durum. Eğer para konusunda sıkıntı yaparlarsa ürününüzü satmayın. Parası yoksa bu işe kalkışmasın o kişilerde.

Bununla beraber kuru üzüm konusuna değinecek olursak bu yıl içi üretici kooperatifi olan Tariş'in fiyat açıklaması yakındır.
Şahsi beklentim 4,75-5,20 bandında fiyat açıklanmasıdır. Ne kadar yanılırım bilmiyorum. Ama üzüm fiyatları bu seviyelerde açıklanırsa piyasayı regüle edeceğini düşünüyorum. Çiftçiyi büyük bir eziyetten kurtaracaktır. Tüccarın elinde oyuncak olma eziyetinden.

Demem o ki eğer imkanınız varsa üzümü veresiye vereceğinize kurutun. En azından çarpılıp gitme riskini azaltmış olursunuz.
Bu arada aklıma gelmişken Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde bir üzüm kooperatifi kurulmuş. Sarıgöl ziraat odası ve Yusuf Tüfekçi isminde bir girişimcinin ön ayak olduğu bu kooperatifi kutluyorum Çalışmalarında başarılar diliyorum.


Aslında çok yazacaklarım var ama şimdilik bu kadar yetsin.
Bu vesileyle Manisa İlk Haber sitesine yayın hayatında başarılar diliyorum. İlerleyen zamanlarda yeni yazılar kaleme almaya çalışacağım.
Selametle.